bugün

entry'ler (186)

orucu uykuya tutturmak için sahura kadar oturmak

insanın uyku düzeninin bozulduğu bi gerçektir. zira artık gece kuşu olur, gündüzleri uyurken geceleri ayık olursunuz. pek hoş değil.

tatile gittiğini facebook ta belirtme gereği duyan

gözlük: ray ban 500 teele
ayakkabı: lacoste 300 teele
t-shirt: polo 120 teele

bunların hepsinin çakma olduğunu fark etmek paha biçiemez..

sevgiliden ayrıldıktan sonra atılacak son sms

konuşulacak bir şey yok, ben tekmeyi basmadan önce düşünecektin.

en karizmatik çizgi film karakterleri

(bkz: avcı elmer)

1 günde 759 kez ilişkiye girmek

+ tamam 759 oldu, bırakabiliriz.
- rekoru kırdık mı yani?

ttnet

türktelekom'un, interneti her kesişince bayramlık ağzımı açtığım şirketi.
hadi ana avrat sövmemize aldırmıyosunuz, bari 'modeminizi fişe doğru taktığınızdan ve modeminizi doğru açtığınızdan emin olunuz' şeklindeki onur kırıcı cümleler sarfetmeyin be insanlar.

(bkz: ben de nişantaşı çocuğuyum)

sıçarken tuvaletin deliğinden göte su sıçraması

(bkz: başlık sıçıyodum götüme su sıçradı)
(bkz: töğbe ramazan ramazan)

yemekteyiz

artık yarışmacıların yemekleri bırakıp şıklık, mal mülk yarışına girdiği, adının da 'sıçmaktayız' olarak değiştirilmesi gereken programdır.

biz hiç ayrılmayalım deyip diğer gün terkeden kız

(bkz: biri benden mi bahsediyo)

şaka bir yana, dengesizliğin daniskasıdır efenim.

mesafeler

bir gerçek de şudur ki, bu meret aşkı bititir efenim.

cold mountain

Genel olarak iki kişinin savaş sırasında ayrı kalmaları, kavuşmayı beklemekle geçen yılları anlatır film. Adamımız öyle namusludur ki, sevdiğinden başka kimseyi düşünemez. Acı sonla bitmese idi eğer, fevkaladenin fevkinde diyebilirdim kendi adıma.

lena nın almanya bayrağını yerde sürüklemesi

türkiye'de olsa büyük tepki yaratacak olaydır.
ancak alman vatandaşı g*tüne bile takmıyor baksanıza..

2011 eurovision şarkı yarışması

Almanya'da, muhtemelen hamburg'da yapılacak olan yarışmadır.
Türkiye'yi kim temsil eder bilinmez.. **

aşk ı memnu en kaliteli türk dizisidir

birbirine atlayan oyuncu kadrosuyla bu kaçınılmaz birşey zaten, doğru önerme diye buna denir.

aynı bardaktan su içebilen aile fertleri

(bkz: bu anormal birşey mi)

sivilcenin çıkabileceği en kötü yer

dudak üstüdür efenim. ancak böyle kendini bilmez sivilceler kulak içinde, omuz üstünde, alın ya da yanakta da çıkabilir.

başlıkları alt alta okumak

dünyanın en kısa fenerbahçe fıkraları,
kosarak isiyorum

nihat doğan ın rock n coke a davet edilmesi

(bkz: rock n kıro)
(bkz: yapmayın abiler ablalar)

ben bu yazıyı sana yazdım

Bugün yine sıradan bir gündü. hani sorarsın ya hep günlerin böyle mi geçer diye, öyle işte. tek bir farkla, doyasıya güldüm bugün. sanki ilk defa gülüyormuşçasına. ya da büyüklerinden hediye alan bir çocuk gibi. uzun zamandır böyle kahkaha atmadığımı farkettim. kahkaha atmanın güzelliğini. insanları güldürmenin neşesini. mutluluğu. belki eskisi gibi değil, ama yine de gülmeyi özlediğimi anladım.
eve giderken bir huzur hissettim içimde. sanki yıllar önce kovalanmış, yüz bulamayıp yine gelmiş arsız bir huzur. o iki yani yeşilliklerle kaplı yolda yürürken bunu hissettim işte. dinlediğim müziğin güzel melodisiyle fazla uyuştu bu huzur hali. yolun ortasından sanki yol sadece benimmişçesine yürümek hoşuma gitti. bu karmaşanın içinde sessizliği hissettim, etrafı seyrettim. insanlar yanımdan bir hayal gibi geçerken yüzlerine dikkat etmedim bile. çoğu evine yetişmeye çalışan insanlardı. hallerinden belliydi. karanlık bir kabus gibi çöktü sonra. yine de akşamın o karanlığına aldırış etmeden huzur içinde yürüdüm o yolları. bir sonsuzluğa yürüyormuş gibi. fondaki hareketenen müzikle birlikte hayatımı gözden geçirdim. yaptıklarım, yapamadıklarım, yapacaklarım. hayatı bir düzene sokmak gerek dedim en sonunda. sanırım düşündüğüm şeylerin içindeki en mantıklı şey buydu. son zamanlarda saçmaladığımı farkettim, bana hiç de yabancı olmayan bir duygu bu. hayatımda değiştirdiği şeyleri düşündüm. bana nasıl zarar verdiğini. bu hayattan kurtulmak değil, kesinlikle, sadece bazı kurallar koymak, kendi kurallarıma göre oynamak bu oyunu. av değil avcı olmak. ya da bunun gibi bişeydi unuttum. bunu hayata geçirirken nasıl başlamam gerektiğini düşündüm. fikrim yok. zaten ne için fikrim oldu ki daha önce. hayatımdaki tek gerçek hiç bişey bilmediğim gerçeği, bunu düzeltmeye çalışmadım. yürüdüm, bunları düşünerek devam ettim yoluma...

taşınmak

bir de hayatınız boyunca bir yerlere taşınmak zorunda kalıyorsanız alışılması kolay, eyleme geçirilince zor bir iştir.
eşyaların kaybolması, kırılması gibi olayların olması kaçınılmazdır.

(bkz: ah ne çok çektim bu yaşımda)
(bkz: gamlı yazar)